Anadolu’da yapılan arkeolojik kazılar, tarih öncesi dönemlere dair ezberleri bozuyor. Yeni araştırmalar, avcı-toplayıcı toplulukların 9.000 yıl önce metal işleme bilgisine sahip olduğunu gösteriyor. Bu keşif, metalurjinin başlangıç tarihini 4.000 yıl geriye çekerek bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Trabzon ve Artvin'den Gelen Bakır!
Dicle Vadisi’nde bulunan Gre-Filla adlı arkeolojik alan, 2018’den beri inceleniyor. Çanak Çömlek Öncesi Neolitik B dönemine tarihlenen katmanlarda araştırmacılar, erken dönem metal işleme tekniklerine dair önemli kanıtlar ortaya çıkardı. Arkeolojik Bilim Dergisi'nde yayınlanan makalenin detayları dikkat çekti.
Özellikle bakır içerikli cam benzeri bir nesne ve bakır çubuk biçimli obje dikkat çekti. X-ışını floresan spektroskopisi ve atomik absorpsiyon analizleri sonucunda, bu nesnelerin yüksek sıcaklıklara maruz kaldığı ve metalurjik işlemlerden geçtiği anlaşıldı. Daha da ilginci, yapılan izotop analizleri, bakırın Trabzon veya Artvin bölgesinden geldiğini gösterdi. Bu durum, Neolitik dönemde uzun mesafeli ticaretin veya göç hareketlerinin varlığına işaret ediyor.
Metal İşleme 4.000 Yıl Daha Eski Çıkabilir!
Bugüne kadar metal işçiliğinin M.Ö. 4000 civarında başladığı düşünülüyordu. Ancak bu bulgular, metalurjinin kökenine dair yeni bir bakış açısı sunuyor. Gre-Filla’daki bu keşif, Neolitik dönem insanlarının sadece avcı-toplayıcı olmadığını, aynı zamanda erken teknoloji deneyleri yaptığını da kanıtlıyor.
Ayrıca, elde edilen bakırın saflık seviyesi, dönemin insanlarının metal rafinasyonu konusunda bilgi sahibi olduğunu düşündürüyor. Eğer araştırmalar bu savı desteklerse, metal işleme tarihi yeniden yazılabilir.
Trabzon ve Karadeniz Bölgesi’nin Tarihi Önemi Artıyor
Bu keşif, Trabzon ve Artvin’in tarih boyunca metal ticaretinde önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Tarihçilerin ve arkeologların gözleri artık Karadeniz Bölgesi'ne çevrildi. Önümüzdeki süreçte, bu bölgedeki eski madencilik faaliyetleri daha detaylı incelenerek yeni keşiflere ulaşılabilir.
Gelişmeler, Trabzon ve Artvin’in tarihi geçmişine dair bilinmeyen noktaları aydınlatabilir ve bölgenin arkeolojik değerini artırabilir.